Projemiz Hakkında | Pınar Enstitüsü Sütümüzün Geleceği

“Sütümüzün Geleceği Bilinçli Ellerde”

Süt ve süt ürünlerinin, insan sağlığı ve beslenmesinde gerek dünyada gerekse ülkemizde oldukça önemli bir yeri vardır. Türkiye, sağılabilir inek sayısı varlığı ve hayvan başına elde edilen ürün miktarındaki artışla bir süt ve süt ürünleri ülkesi konumuna gelmektedir. 

Türkiye, dünyadaki en büyük on süt üreticisi arasındadır. Ancak küçük üreticiler, süt üretimi için gerekli yem ve diğer girdilerin pahalı olması, modern ekipmanlar satın almak için gerekli sermayeye ulaşmakta yaşanan güçlükler gibi nedenlerle zorlanmaktadır. Süt kalitesi ve verimliliği; süt üretimini önemli ölçüde azaltan hayvan sağlığı sorunları, sağlık hizmetleri eksikliği ve hijyen koşullarına dikkat edilmemesi ile tehlikeye girmektedir. Küçük ölçekli süt üreticileri ise bu alanlarda kapsamlı bir bilgiye erişmeleri sağlanarak desteklenmelidir.

Hayvancılığın yanı sıra üreticilere de önemli katkılar sunan süt, aynı zamanda toplumun yeterli ve dengeli beslenmesi açısından da eşsiz bir üründür. Dolayısıyla üretilen sütün kalitesi, hem halk sağlığı hem de üretici refahı açısından büyük önem taşır.

Aynı zamanda süt ve süt ürünlerinin, bütün yaş gruplarının beslenmesinde önemli bir yere sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Böylesi büyük bir öneme sahip olan sütün, tüm faydalarından azami olarak yararlanılabilmesi için, hayvanlarımızın sağlıklı olması, doğru beslenmesi, yetiştiricilerimizin de hijyen ve sanitasyon konularında bilinçli olması gereklidir.

Kaliteli ve sağlıklı süt ve süt ürünleri üretiminde eğitimin önemine her daim inanan Pınar, kuruluşundan itibaren bu bilinçle hareket ederek üreticilerin bilinçlenmesi için eğitime destek vermektedir. Hali hazırda bu eğitim faaliyetleri, 2014 yılından itibaren kamu-üniversite-sanayi işbirliği kapsamında ve sertifikalandırmaya yönelik olarak Pınar Enstitüsü bünyesinde ve Pınar Süt & Çamlı Yem işbirliğiyle “Sütümüzün Geleceği Bilinçli Ellerde” projesi kapsamında sürdürülmektedir. Proje ilk olarak 21 Mayıs 2014 tarihinde Dünya Süt Günü’nde başlatılmış olup, tüm Türkiye genelinde yaygınlaştırılmaya devam etmektedir.

Projenin geliştirilmesindeki amaç, hayvan sağlığı, beslemesi, hijyen ve sanitasyon konularında, üreticinin bilinçlendirilerek, üretilen sütün kalitesinin, değerinin ve verimliliğinin artırılarak sütün tüm faydalarının maksimize edilmesidir. Bu sayede, halk sağlığının korunmasına katkı sağlanması ve aynı zamanda kalite ve verimlilik artışı ile birlikte üretici refahının da artması hedeflenmektedir.

 Toplumun her kesiminde olduğu gibi süt üretiminde de kadının ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bu bilinçle geliştirilen ve kadın üreticilerimize ulaştığımız “Sağım Uygulamaları ve Hijyen” konulu eğitimlerimize ilave olarak buzağı bakımına yönelik yeni bir eğitim programı daha geliştirilerek kadın çiftçilerimizin bu konuda da bilinçlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Hayvan sağlığı, hayvan beslemesi ve sağım uygulamaları eğitimlerine ilave olarak “İneklerde Kuru Dönem Yönetimi” ve “Buzağı Bakım ve Beslemesi” konulu yeni eğitimler aracılığıyla üreticilerin bilinçlendirilmesi faaliyetlerine devam edilmektedir. Yanlış uygulamalardan dolayı buzağı kayıpları yaşanabilmekte ve bu durum, hem üreticiler hem de ülkemiz hayvancılığı adına olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Sağlıklı ineklerin sağlıklı buzağılar ile mümkün olmasından yola çıkılarak geliştirilen buzağı odaklı yeni eğitim programlarıyla proje yaygınlaştırılmaya devam edilmektedir. Bahsi geçen eğitimler özellikle doğum öncesi, esnası ve sonrasında sağlık, besleme, hijyen ve izlenmesi gereken kritik uygulamalar hakkında üreticilerin dikkat etmesi gereken hususları içermektedir.

Süt çiftçileri için önem arz eden konulardan biri olan bütçe ve finans yönetimi konusunda da bir iş birliğine gidilmiştir. Habitat Derneği tarafından geliştirilen, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Visa Europe Türkiye tarafından desteklenen “Paramı Yönetebiliyorum” projesinin “Çiftçiler İçin Finansal Okuryazarlık” modülü kapsamında Eğitmen Eğitimi sürecine dahil olunarak, üreticilerin gelir-gider dengesi, birikim, nakit akışı, borçlanma gibi konularda finansal bilinç düzeylerinin artırılması amaçlanmaktadır.

Eğitim faaliyetlerinin yanı sıra, yenilenen içerikle birlikte İzmir ve Eskişehir’de Pilot Bölge Uygulamaları kapsamında belirlenen üreticilerle kalite ve verimlilik temelinde birebir çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda çiftliklerden özel numuneler alınmış, uzman personeller tarafından düzenli ziyaretler gerçekleştirilmiş ve doğru uygulamalar birebir faaliyetlerle aktarılarak gelişmeler takip edilmiştir.

Tüm bu çalışmaların toplumsal faydasının ölçümlenmesi ve Türkiye’deki süt çiftçiliğine dair profilin tanımlanması amacıyla bir sosyal etki analizi gerçekleştirilmiştir. Bahsi geçen analiz çalışması kapsamında üreticilere yönelik anketler, eğitim izleme faaliyetleri, etnografik gözlem ve birebir derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiş olup, ilgili bölümden özet raporu görüntüleyebilirsiniz.  Araştırma bulguları, projenin geliştirilmesi sürecinde yol gösterici bir rol oynayarak gelecek dönem planlarına şekil vermiştir.

Süt üreticilerine kurulduğu günden bu yana eğitimler veren, üreticilerini destekleyen Pınar, Sütümüzün Geleceği Bilinçli Ellerde projesi ile bu eğitim ve destekleme sürecini, 2018 yılı itibariyle sürdürülebilirlik faaliyetleri kapsamında kapsayıcı iş modeli olarak konumlandırmıştır.

Projenin kapsayıcılığı; hem sosyal hem çevresel hem de ekonomik etkilerinin varlığından ileri gelmektedir.

Projeye sosyal yönüyle bakıldığında; süt üreticilerinin eğitim ve bilinçlendirilme ihtiyaçlarının karşılanması, kendi işleriyle ilgili bilgi ve yeterlilik düzeylerinin artırılması ve bu yolla daha verimli ve kaliteli süt üretimi yapılması anlamına gelmektedir. Aynı zamanda üreticilerin kendi yöresinde eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi; üreticilerin kendini değerli hissetmelerini sağlamakta ve markaya karşı duyulan güveni ve aidiyet duygusunu pekiştirmektedir. Bunun yanı sıra, bölgedeki Tarım İl Müdürlükleri, Süt Birlikleri ve Kooperatiflerle işbirliği yapılarak paydaşlar arası ilişkilerin kuvvetlenmesi sağlanmaktadır.

Proje çevresel yönüyle değerlendirildiğinde; kaynakların verimli kullanılması yoluyla üretim yapılması amaçlanarak doğanın ve çevrenin sürdürülebilirliğine katkı yapılmaktadır. Özellikle tarımsal faaliyetlerin iklim değişikliği üzerine etkileri düşünülecek olursa verimli üretim, üreticiden nihai tüketiciye kadar her aşamada büyük önem arz etmektedir.

Proje ekonomik yönüyle ele alındığında; süt çiftçilerinin hayvan hastalıklarının ve dolayısıyla ilaç ve veteriner masraflarının azalması, bunun yanı sıra hayvanların süt veriminde hastalık nedeniyle kayıp yaşanmaması, makine ekipmanlarının doğru bakımı yoluyla daha uzun kullanımı, yemleme ile ilgili hatalardan kaçınılması, barınak koşullarının iyileştirilmesi gibi etkenler üreticilerin daha verimli üretim yapması anlamına gelmektedir. Verimli üretim ise masrafların azalması ve/veya gelirin artması yoluyla üretici refahının artması anlamına gelmektedir.

Proje kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar “IDF Dünya Süt Zirvesi”, “Yaşar Sürdürülebilirlik Günü”, ve “Ege Üniversitesi Dünya Gıda Günü”nde sunulmuştur. “2. Ulusal Sütçülük Kongresi” “2. Uluslararası Tarım ve Gıda Etiği Kongresi” ve “I. Uluslararası Türk Dünyası Tarım ve Gıda Sempozyumu”nda da faaliyetlerin kapsayıcı iş modeli çerçevesinde anlatıldığı proje, bahsi geçen etkinliklerin bildiri kitaplarında yer alarak akademik literatüre katkı sağlamıştır. 

Pınar Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, eğitimlerin katılım göstermek isteyen tüm üreticilere açık olduğunu belirterek “Pınar Süt olarak, kurulduğumuz 1973 yılından bu yana, üreticilerimizin bilgi ve yetkinliklerini arttırmaya büyük önem verdik. Ürünlerimizi sürekli olarak daha yüksek kalite standartlarında üretmek istiyorsak, süt üreticilerimizi eğitimler yoluyla desteklemeye devam edeceğiz. Yaptığımız bu eğitim faaliyetleri verimlilik ve kalite bakımından olumlu sonuçlar vermektedir” şeklinde görüşünü ifade etmiştir.

Proje, Stevie Ödüllerinde Uluslararası İş Ödülleri kapsamında 2015 yılı Avrupa Yılın Kurumsal Sosyal Sorumluluk Programı kapsamında jüri değerlendirmesi sonucu Bronz Ödül almaya layık görülmüş ve bunun yanı sıra Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun düzenlediği TİSK 2015 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri’nde finale kalmıştır. Proje, Yaşar Topluluğu 2016 Sürdürülebilirlik Yarışması’nda ilk 3 proje arasına girerek Sürdürülebilirlik Ödülünü almaya hak kazanmıştır. Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından 2018 yılında gerçekleştirilen Sürdürülebilir İş Ödülleri Sosyal Etki Kategorisinde ve Global Compact Ukrayna Ağı tarafından 2020 yılında gerçekleştirilen Partnership for Sustainability Award yarışmasında Finalist olarak yer almıştır. Son olarak proje, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Tarım Ormanın Geleceği Zirvesi 2020 kapsamında Tarımı Geleceğe Taşıyanlar Ödülüne ve Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından da 2021 yılında Farkındalık Ödülüne layık görülerek önemli başarılara imza atmıştır.